16 Ekim 2014 Perşembe

http://www.iyigunler.net/iphone-6-neden-egiliyor-bukuluyor-resimleri,46.html

İPhone 6 neden bükülüyor?



Bakan Işik'in Kayınvalidesi Vefat Etti

İZMİT(Kocaeli), ()- BİLİM, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık'ın, Kocaeli'nin kartepe İlçesi'nde oturan kayınvalidesi, 85 yaşındaki Emine Kırcı vefat etti.

17 Eylül 2014 Çarşamba

Google spam yapan haber sitelerine acımadı

Arama motoru Google, bugün Türkiye'nin önde gelen haber sitelerini hem arama sonuçlarından hem de news.google'dan attı. Ulusal gazetelerin internet sitelerine Google'dan gelen yasak arama yapan okurları hayrete düşürdü.
okul başladı hadi bakalım öğrenciler

16 Eylül 2014 Salı

Aradan baya bir zaman geçti ve yine sizlerleyim
Bildiğiniz gibi okullar açıldı. Her öğrencinin kaderi olan okul stres'ini ben de yaşıyorum. Bilgisayarıma hafta içi ne kadar otursamda yazı yazamıyorum. 1 saat vaktim var yapabildiğimi yapmaya çalışıyorum

6 Eylül 2014 Cumartesi

Efsane geri döndü

Anlık mesajlaşmanın öncüsü ICQ, tamamen Türkçe olarak geri dönüyor

4 Eylül 2014 Perşembe

FIFA 15'in Türkiye yıldızı kim?

FIFA 15′in Türkiye için kapak yıldızı belli oldu. Yeni yıldızımız Arda TURAN

iPhone 5 sahipleri dikkat!

Sorunlu iPhone 5 ücretsiz batarya değişim programı 29 Ağustos'ta başlıyor

Facebook neden çöktü?

Sadece 15 dakikalık çökme, Amerikalı kullanıcıları çileden çıkardı. Twitter kullanıcıları FBI ve polisten yardım istedi. Krizin faturası ise yarım milyar dolar.

ENSAR OLUP SARP YOKUŞU TIRMANMAK

 Ramazanın esenlik ve sürur kuşanmış demlerini geride bıraktık. Ramazan bizi hayra, iyiliğe, erdeme, çağırdı durmaksızın. Topyekûn bir uyanışla iftarı, sahuru yaşarken meltemlere yüklü ezanların hüzünlü sedası şehri kuşatırken, cennet soluklu saflarda teraviler kılındı, seherler beklendi. Uzun yaz günlerinin rehaveti çökerken bedenlere, susuzluk an an yoklarken, kururken, yanarken boğazlar yutkunup durduk ve açlığı derinden hissetmeye çalıştık. Her Ramazan terbiye mevsimidir. Rabbimin diriliş muştusu yeniden sarar kuşatır zamanı… Bedenlere ve ruhlara takvayı mihmandar eyleyerek, aşkla onaran, kulluk şuurunu yaşatma derdinde olan teslimiyeti kuşanmış vakitlerle gelir mübarek ay. Ahir zaman duraklarında bir Ramazan’ı daha ihya edersin. Bayram nice çetin bekleyişlerden, susuzluklardan sonra gelir durur kapında coşku ve sevinçlere bürünmüş. Ensar olduğumuz zamanlarda geldi bu mevsim Ramazan. Bu bayram ev sahibi olarak muhacirleri ağırladığımız demlerde geldi. Derin imtihanlardan geçiyoruz. Acılar Müslüman coğrafyayı tarumar ederken, hami ve kuşatıcı bir ev sahibi olmanın sevincini yaşatıyor Rabbim bizlere. Medeniyetimizin mayasında olan misafirperverlikle vermenin, paylaşmanın erdemli ve onurlu mutluluğu yayılıyor gamlı çehrelerimize. İşte o zaman cennetten bir esinti gibi babasız muhacir bir çocuğun gülen gözlerine, eşini kaybetmiş bir annenin hüzünlü çehresine, tüm ailesini kaybetmiş bir babanın yumulu avuçlarına bırakıyoruz vermenin ve paylaşmanın kutlu sevincini. Ahir zaman duraklarında ağır imtihanlardan geçiyoruz. Bereketli Anadolu topraklarında Rabbimin huzuru bağışladığı bu eşsiz coğrafyada yaşarken hemen yanıbaşımızda Suriye’de, Irak’ta, Mısır’da Müslüman kardeşlerimiz dehşetengiz savaşların ortasında perme perişanlar. Gazze’de tarifsiz acılar içinde şehadetle açılıyor oruçlar. Şehadetle açılırken oruçlar, yırtık elbiselerinin içinde titrerken yetimler, anne ve babasının gözü önünde parçalanırken çocuk bedenler derin imtihanlar yaşıyoruz. Varlıkla imtihan olduğumuz günlerde ümmetin çoğu yoklukla ve savaşlarla imtihan oluyor. Hemen yanıbaşımızda komşu Müslüman ülkeler alev alev yanıyor. Onlar yanarken, onların derin yaraları kanarken, onların açlıktan ve soğuktan morarırken bedenleri biz derin imtihanlar yaşıyoruz. Tüm varsıllarımız çoğalırken, sofralarımızdaki nimetlerimiz artarken, Ramazan sofralarımız envai çeşit donatılırken, denize nazır açık büfeli oteller rezerve edilirken bombalar yağıyor kardeşlerimizin üzerine… Ensar sorumluluğunu yüklüyor Rabbim bizlerin üzerine o zaman… Siz şimdi Ensar’sınız der gibi, hemen şimdi açın avuçlarınızı, açın yüreğinizi, hemen şimdi açın evinizi, serin tüm varsıllarınızı yoksulun yetimin açlığına der gibi gönderiyor misafirlerini. Şimdi Ensar olma zamanını bir kader gibi yüklüyor omuzlarımıza. Kapımızı çalan, yangınlardan, bombalardan, tarumar olmuş vatanlarından kaçan muhacir kardeşlerimiz hemen eşiğimizin dibinde. Bize verip imtihan eden Rabbim onlardan da alarak bu imtihana dâhil ediyor. Ahir zaman duraklarında Ensar duyarlılığıyla derin imtihanlardayız. Sahibi olmadığımız, şahidi olduğumuz, bir gün terki diyar eyleyeceğimiz tüm varsıllarımızla imtihandayız. Vermenin, paylaşmanın, sahibi olmadığımız tüm varlığımızın gerçek sahibi olan Rabbimiz ’in emirleri karşısında imtihandayız. Gerçek mülkün sahibi uyarıyor ayetleriyle: “ Ona da ( hayır ve şer) iki yol gösterdik. Fakat (o), sarp yokuşu aşamadı. O sarp yokuşun ne olduğunu sana ne bildirdi? (O), bir kölenin azad edilmesi ( ve kişinin kendi nefsini ateşten kurtarması)dır. Ve ya bir açlık gününde akrabalığı olan bir yetimi veya toz toprak içinde kalmış bir yoksulu doyurmaktır. Sonra ( bütün bunları yaparken) iman edenlerden, birbirlerine sabrı tavsiye edenlerden ve birbirlerine merhameti tavsiye edenlerden olmaktır. “ ( Beled Suresi : 10,11,12,13,14,15,16,17 )
Sarp yokuşu aşmak; vermenin erdemli duraklarıyla cömertliğin hazzını ve huzurunu yaşayarak Kur’an ahlakıyla ahlaklanmaktır. Sarp yokuşu aşmak Ensar olarak bize verilenleri vermek, “ Ey Aişe! Geriye bıraktığın değil; dağıttığın bizimdir.” Diyerek Saadet Asrından seslenen Efendimize uymaktır. Sonsuz bereket tohumunu cennete ekmektir sarp yokuşu aşmak. Parklarda, tenha sokaklarda, caddelerde elindeki kuru ekmeği aş eyleyen, elbiseleri paralanmış Suriyeli bir kardeşimize hami olmak ona yüreğimizi açmak, toza toprağa belenmiş bedenine sıcak yuvalar bulmaktır sarp yokuşu aşmak. İşte yüce Kitabımız tam da bunu söylemiyor mu bize. Onlar ıslak kalabalık caddelere, parkların üşüten yalnızlığına, beton kaldırımlara uzanırken titreyen bedenleriyle bizim boğazımızdan lokmalar nasıl geçer. Nasıl rahat uyuruz küstüğü yastıklara başımızı gömüp. Nasıl uzanırız rahat yataklarımıza. Seslenir Rabbim uyarır insanlığı: “ Size ne oluyor ki; Allah yolunda infak etmiyorsunuz? Oysa göklerin ve yerin mirası Allah’ındır…” ( Hadid:10) Gerçek mülkün sahibinin emrine itaat etme zamanlarındayız. Değil mi ki vermek huzurun ve saadetin anahtarıdır. Değil mi ki verdikçe çoğalırız bereketleniriz. Gümrah pınarlar gibi çağıldayıp akarız yetim yüreklerin yalnızlığına. Yakinen görürüz ve yaşarız ki; biz verdikçe bize de bir Veren var. İnfak medeniyetinin mirasçıları olarak, vermenin destanını yazan ve yaşayanlar olarak yollara düşelim. Arayıp bulalım muhacir kardeşlerimizi. Sonuna kadar kapılarımızı, yüreklerimizi açalım onlara. Bereketli sofralarımıza her daim davet edelim. Üşüyen, yalnız çocuk ellerini tutalım. İhtiyaç sahiplerinin rızkını bizim rızkımızın içen koymuş olan gerçek Rezzak’ı düşünerek, kendilerine ait emanetleri ulaştıralım gönül huzuruyla… Ateşler içinden çıkıp gelmiş bir ümmet kapımızın eşiğinde. “ Yarım hurmayla da olsa, kendinizi ateşten koruyun.” ( Buhari, Müslim) diye buyuran Efendimizin emrine itaat ederek, kendimizi cehennem ateşinden kurtarmanın telaşına düşelim. Fırsat bu fırsattır. Cennete vesile tüm muhacirler gözlerimizin içine bakarken, sağımızda solumuzda dolaşırken düşelim yollara. Onlara hami olmanın, kardeş olmanın yollarını arayalım. Sarp yokuşu tırmanarak terleyelim, koşalım, yorulalım ki cennet ayaklarımıza serilsin. Sonlu nimetleri verelim ki gerçek sahiplerine, sonsuz nimetlere kavuşmanın hazzını yaşayalım. Yarım bir hurma elimizde düşelim yollara. Suriye’nim, Arakan’nın, Somali’nin, Gazze’nin muhacirlerine doğru bir kurtuluş ümidiyle koşalım. Kurtuluşumuza, cennetimize koşalım. Yarım hurmayla adım attığımızda mağdurların, mahrumların, muhtaçların duası olduğunu bilelim. Dua ve düş olarak çaresiz kalmışların umudu olmaya, ümidi ve rüyası olmaya doğru hayatı adımlayalım. Şimdi kardeşlik zamanı… Şimdi Ensar duyarlılığıyla Ebu Zer Efendimiz gibi dünyayı müşahede zamanı. Elinde ne var ne yok ahiret yurduna göndererek, dünya yaşantısını yokluk sınırında yaşama bilincini kuşanmış, geçici dünyanın malını değil, ebedi ahret yurdunun sermayesini biriktiren Peygamber aşığı Ebuzer Efendimiz gibi… Sonsuzluğa açılan kapının anahtarı elimizde. Vermek, infak etmek, kardeşçe paylaşmak bereketin ve duanın kapısı. Ensar duyarlılığı ile yaklaşan cennete adım alma zamanlarındayız. Şimdi sarp yokuşu aşmanın tam zamanı. Vererek erdemli ve onurluca geçici süfli dünya duraklarından adım alıp, soylu paylaşımlarla kardeşlik hukukumuzu yaşama zamanı...

Selvigül Kandoğmuş Şahin

17.07.2014

17 Ağustos 2014 Pazar

İlkcan Demir'in kaleminden

Hıçgıdığın Yaşamı 2

Önceki bölümde demirayak kemikkapanı istemişti.Demir ayak kemik kapanı bulmaya ejderhası dişsiz ile yola çıkmıştı tabi yanlarında Balıkayak vardı. Balıkayak kemik kapan ın olmadığını söylüyordu ama demir ayak inanmak istemiyordu.Yola çıktıklarında demir ayak bir kemik dolusu bir ada gördü adaya hemen indi.Adada kemik kapan ı gördü kemik kapan ona saldırmayı düşünmedi bile.Çünkü kemik kapan öyle yavaştığı hızlı koşsa kemikleri dökülecekti.Bu ejderha yemek bile yemezdi.Ama demir ayak yanına yaklaşmadı hemen bir birlik çağırıp onu bağladılar.Berke getirdiler berk te ipleri açıp onu evcilleştirmeye çalıştılar ama nafile ayağa bile kalkmadı onun için onu hemen en büyük dağa götürdüler aşağı atmış gibi yaptılar ve hemen kemik kapan uçtu demir ayak onu evcilleştirdi ve onu bir çocuğa verdi.Çocuk ondan çok sevindi.Ama babası ejderhalara karşı olduğu için ejderhaya kılıcıyla saldırdı ve tek kemiğine zarar ver di ejderha giderek kırmızılaştı ve kemiklerini içinden kanlar fışkırdı ejderha adama saldırdı.Adamın tek kolunu kopardı ve kaçtı.Demir ayak adamı yanına istedi adam kaçmıştı ve adam bir daha görülmedi kemik kapan evcilleşti ve gine o çocuğa verildi.

DEVAM EDİCEK..
İlkcan Demir'in kaleminden

Hikaye 1 
Hıçgıdığın Yaşamı

Berk yeni bir hal almıştı artık her 13 yaşına gelen çocuğa ejderha binmek öğretiliyordu.Her iş için bir ejderha vardı tabi ejderhalar bunun karşılığını alıyorlardı.Ama ejderha sevmeyenler ginede vardı.Bazı vikingler çocuklarına ejderha öldürmeyi öğretiyorlardı.Bu yüzden bazı ejderhaların soyu tükenmek üzereydi.Soyu tükenmek üzere olan ejderhalar gronckle, çatal boyun,fırtınuçdu.Hala bulunanmamış ejderhalar vikinkgler tarafından kafaları kesiliyorlardı.Örneğin kemikkapan.Ama köy reisi demirbacak bu durumu düzeltip ejderhaları koruma altına alıyordu ginede ejderhalar insanlara karşı iyi davranıyordu.Ejderhalar kötüdür diye yazılan her kitap değiştiriliyor ejderhaların uysal hayvanar olduğu yazılıyordu.Demirbacak bütün ejderhaları yönetiyordu tek yonetmediği ejderh vardı oda kemikkapandı.

DEVAMI GELECEK...

3 Ağustos 2014 Pazar

SUYA DÜŞEN CEP TELEFONU KURTARMA YOLLARI
1- Öncelikle bataryasını çıkarın. Eğer iPhone serisi bir telefon ise bu mümkün olmayacağı için ince bir tüle sarın.
2- Diğer modeller için ince pamuklu bir kese içine cep telefonu konularak ağzı sıkıca bağlanır, bu kese büyükçe bir pirinç kavanozunun içinde dik vaziyette beklemeye bırakın..
3- Pirinç içerisinde bekleme süresi Nokia serileri için 4-5, diğer markalar için en az 6 -8 gün bekletin.
Pirinç kavanozu içinde bekletme süresinin, ıslanma süresi ve yoğunluğuyla ilgili olduğunu unutmayın.
BİLD BİLE OKURLARINA BU YOLU TAVSİYE ETTİ
Suya düşen akıllı telefonların kurtarılması konusunda Alman Bild dergisi de okurlarına pirinç kavanozunu tavsiye etti. Dergi bugün okurlarıyla paşlaştığı yazıda yaz mevsimi ile birlikte cep telefonlarını suya düşürme olasılığı da arttığına işaret ederek  'Böyle bir durumda ilk yapılacak şey, akılı telefonu kapatmak ve kavanozun içinde pirincin içine yerleştirmek en iyi yol' bligisine yer verdi.
Alman Bild gazetesinde yer alan haberde, akıllı cep telefonlarını suya düşürenler için bir dizi öneri sıralandı. Haberde akıllı telefonu suya düşürdükten sonra sık yapılan hatalar da sıralandı.
Suya düşürüldükten sonra ilk yapılacak şey, telefonu kapatmak ve bataryasını çıkarmak. Sonraki işlem ise, çok kimsenin aklına gelmiyor. Telefonu kavanozda pirinç içine yerleştirmek. Telefonun nemini çekmek için pirinç birebir.
Uzmanlar suya düşen akıllı telefonu kurutmak için sık yapılan hataları da sıraladı. Cep telefonu fön ve mikrodalga gibi aletler yardımıyla kurutulmamalı.
Sıcak hava, cep telefonunun hasas elektronik parçalarına zarar verebilir.
Sıcak hava ayrıca cep telefonu içerisinde su torbacıklarının oluşmasına da sepeb olabilir.
Kuruma işlemlerinden geçirilen cep telefonu, birkaç gün bekletildikten sonra açılmalı.

30 Temmuz 2014 Çarşamba

geri döndüm 4 günlük tatilin ardından yine sizlerleyim 4 gün boyunca sadece boncukla ilgilendim boncuk benim köpeğim ona dışarda yer hazırlarken baya yoruldum ama buna deydi ben köpekle birlikte çok uyurduk ben hamağa yatardım o yere yatardı tatilin keyfini öğrendim

24 Temmuz 2014 Perşembe

merhaba arkadaşlar ben alimete
bu aralar ne oynasam diye düşenler için bi lite hazırladım




MİNECRAFT(istiyen beni skype den eklesin skype adım alimetekoca resmim ise şehir manzarası)

mount and blade(indirme linkini atrsanızz sevinirim)

asphalt 8:airborne (yarış oyunu)


21 Temmuz 2014 Pazartesi

COCA COLA GAZZE İÇİN HACKLENDİ

Coca Cola Gazze için hacklendi
Türk hacker grubu AyYıldız TİM dünya meşrubat devi Coca Cola'nın internet sitesini devre dışı bıraktı. Hack olayı Sosyal Medyayı salla
Coca Cola Gazze için hacklendi
Coca Cola hack, Coca Cola Gazze için hacklendi

http://www.iyigunler.net/h/Coca-Cola-Gazze-icin-hacklendi-202538

18 Temmuz 2014 Cuma

Lüfer balığı, diyet yapanlar için ideal bir besin kaynağı. Deniz ürünleri içerisinde hem yağ ve kalori oranı en uygunu Lüfer


Son dönemlerde aşırı kilolar nedeniyle bir çokları diyet  yapma yolunu seçerler. Hamsi ve sardalye gibi balıklar çok az yağ (ve çoğunlukla iyi yağlar) ve düşük kalori içerdiğinden diyette olan insanlara kesinlikle yararlıdırlar.
Eğer diyet yapıyorsanız, lüfer balıkları tarifli yemekler tüketmeniz mükemmel seçim olacaktır. Onlar sadece yararlı özellikleri değil aynı zamanda az yağ ve kalori içermelerine göre de yararlıdırlar. 100 gram istavritte 96 kcal, 100 gram palamutta 104 kcal ve 100 gram taze hamside  129 kcal vardır. Uskumru diyet için bu balıklar içinde en fazla kalori içeren balıktır: 100 gram başına % 11 yağ ve 170 kcal  içerir. Yağda veya tuzda olan hamsi ve sardalyeler durumundaysa kalori yerine yağ, sodyum ve kalori artışına dikkat etmeniz gerekiyor.
Taze balıkların hazırlanmasını ağırlaştırmamak  için, hafif pişirme yöntemlerini de tercih etmeniz tavsiye edilir. Ve aynı zamanda balıkları pişirirken  çok fazla çeşniler eklemekten de kaçınmak en iyisidir. Sobada pişmiş, haşlanmış, buharda pişirilmiş, ızgara edilmiş balıkları rahat şekilde yeyebilirsiniz. Damak tadı için mükemmel sayılan  kızartmaları ise sınırlamanız gerekiyor.
Evde sucuk yapmak isteyenler işte ustasından en kaliteli sucuk yapma tarifi
Hazır sucuklara güvenmeyenler. Her sucuğu yemem diyenler, evinde sucuk yapmak isteyenlere ustasından tarif var. 50 yıldır baharatçılık yapan Mustafa Çağlıtalaslıgil, Kurban Bayramı’nda yapılacak ev sucuklarında ölçünün önemli olduğunun altını çizerek, “Lezzetli sucuk için hayvanın kendi yağı kullanılmalı” tavsiyesinde bulundu.
Mustafa Çağlıtalaslıgil ustadan Kurban Bayramı nedeniyle ev sucuğu yapmak isteyen vatandaşlara tavsiyelerde bulundu. Çağlıtalaslıgil, “Ev sucuklarında öncelikle kullanılan baharatın iyi olması gerekir. Baharatın temiz olmasına dikkat edilmeli. Bunun baharatın miktarlarını bilen esnaflardan almak gerekir” diye konuştu.
“Sucukta ölçü ve kalite önemli” diyen Çağlıtalaslıgil, “Aşağı yukarı 10 kilo yağsız et üzerinden hesaplarsak en az 3 kilo hayvanın kendi yağından konursa daha lezzetli olur. Et kendi yağında kendisini kavurur, hariçten yağ ilave edilmez. Nazilli dediğimiz Aydın tatlı biber var. Ondan aşağı yukarı 600-700 gram acısına göre, tatlı biber üzerine 200 gram acı biber, Maraş biberi dediğimiz biberden kullanılırsa iyi olur. İçerisine kimyon, 100 gram karışık diğer baharatlardan kullanabilirler. 200 gram tuz konur, aşağı yukarı bir kilo sarımsak konur” diyerek lezzetli ev sucuğu yapımı için tavsiyelerde bulundu.
Baharat satışlarının geçen yıllara göre normal olduğunu, yavaş yavaş piyasada kıpırdanmaların başladığını söyleyen Mustafa Çağlıtalaslıgil, “Vatandaşlar en fazla Kurban Bayramı öncesinde baharat alıyor. Nasıl baharat alacağını bilen vatandaşlar da var, bilmeyen vatandaşlar da var. Baharat fiyatları geçtiğimiz yıllarla aynı” dedi.
Sucuk için kullanılan bağırsakların fiyatının kalitesine göre değiştiğini söyleyen Çağlıtalaslıgil, “Dar bağırsak 30 kuruştan, geniş bağırsak 60 kuruş, yerli bağırsak ise metresi 1 TL’den satılıyor” diye konuştu.
Vatandaşlara bayram fırsatçılarına kanmamaları konusunda uyarılarda bulunan Çağlıtalaslıgil, “Tatlı süs biberinin fiyatı 12 TL’den, Maraş biberinin fiyatı 10 TL’den, karışık baharatların fiyatı ise 25 TL’den başlıyor” dedi.
Kitap Sevdirmek İçin Kampanya

Abant İzzet Baysal Üniverisitesi (AİBÜ) öğrencileri, topluma kitap okuma alışkanlığı kazandırma arzusu ile kampanya başlattı. 15 öğrenci Hükümet Meydanı'yerleştirdikleri sandalyelere oturup 2 saat boyunca kitap okuyara Bolululara kitap okuma alışkanlığı kazandırmaya çalıştılar. Proje kordinatörü Fen Edebiyat Fakültesi öğrencisi Ahmet Gökhan YÜCEL, "Toplumda yaşanan olumsuzluklarınsebebi cahilliktir"dedi.
SAÇ DÖKÜLMESİNİ ÖNLEMEK İÇİN DOĞAL YÖNTEMLER NELERDİR?

 1-Lavanta Kürü
Her banyodan sonra kullanılacak tamamen doğal bir yöntemdir. Ancak sonuç almak sabır gerektirir. 4 bardak kaynamış suyu bir tutam lavanta atın 5-10 dakika kadar kaynatın. Lavanta suya rengini verecektir. Süzün ve banyodan sonra son durulama suyu olarak kullanın.

2-PH dengesi ve karbonat
Saç derimizde saç köklerinde yağlanma sonucu saç kökleri kapanır. Bu köklerin kapanması vucuddaki ph değerinin bozukluğundan kaynaklanır. Karbonat bütün çevreci kuruluşlarca iyi bir temizlik aracı olarak ta tasvip görmektedir. Karbonatı hem içeçeğiz hem de saçlarımız için kullanacağız. Karbonatlı su içmek vucut için faydalıdır. Karbonat suyun ph değerini yükseltir. Karbonat vucudumuzdaki asidik oranı azaltacak. Alkali durumunu arttırcaktır. Bugün Avrupada sayıları her geçen gün artan No Poo hareketi şampuanın kimyasallardan oluştuğunu vucuda cilde ve saça zarar verdiğini belirtip şampuandan vazgeçmiş durumdalar. Onun yerine 1 bardak suya 2 yemek kaşığı karbonat koyarak bu karışımı saç diplerine uygulayarak hem vucudun doğal dengesini sağlıyorlar hem kimyasallardan uzak duruyorlar.
Saç kremi yerine elma sirkesi uygulamak ta kimyasallardan uzak duranların yardımcısı oluyor.

3-Arı Sütü her derde deva
Vucudun ihtiyac duyduğu her vitamin ve mineral için arı sütü vazgeçilmez bir besin desteği. Saçlarımız için de doğal arı sütü kullanabiliriz. Mayıs ayı sonu ve Ağustos sonu arası arısütünün taze olduğu dönem. Ancak GMP sertifikalı arı sütlerini tercih ettiğimizde de belli bir kalite standardını sağlamış oluruz. Arısütü Doz 1 çocuklar için üretilendir. Hamileler ve hastalıkları olanlar -tabiki doktora sorarak- bu arısütünü alıp kullanabilirler.

4-Maya
Avrupa ülkelerinde tabletler halinde satılan maya. Şu bizim hamur işlerine koyduğumuz ve hamur kabartmakta kullandığımız maya içinde çeşitli vitaminler barındırdığından vücudun eksiğini kapatmakta doğal bir yol olarak işe yarar. Yatmadan önce bir çay veya tatlı kaşığı maya bir bardak suya karıştırılıp içilirse cilt ve saç için oldukça faydalı olur. İçmekte zorlananların içine nesguik karıştırmaları uygun olur.
Maya saç diplerine fraksiyon yapmak için de kullanılabilir. Bunun için 4 çorba kaşığı toz mayayı 1 bardak ılık suda eritip saç diplerine fraksiyon yaparak yedirebiliriz.

Ayrıca tereyağı ve margarin gibi yiyeceklerden uzak durmak, asitli ve sağlıksız beslenmeyi terk etmek en önemlisidir. Uzun süre siyah çaydan ve kahveden uzak durmak ta vucuttaki dengeleri düzeltmek için iyi bir yoldur.

Bu yöntemlerden uygun olan birini veya birkaçını seçebilir ve uygulayabilirsiniz. Ancak unutulmamalıdır ki, saç sorunları uzun zaman içinde ortaya çıkar, tedavisi için de yine uzun zaman ve sabır gereklidir. Bunlar doğal tedaviler olmakla birlikte genel sağlık durumu için bir doktora danışmak her zaman en iyi yoldur.

Son günlerde popüler olan oyun sitesi Habbo Hotel'in küçük bir versiyonu var. Bu versiyonun ismi ise Boom Hotel. Boom Hotel'de birçok şey yapabilirsiniz. Yapabilecekleriniz işte bunlar:

1.Oda satıp satın alabilirsiniz. Boom Hotel'de yeni çıkan bu eylem büyük ilgi gördü. Odanızı satılığa çıkarmak için öncelikle iki nokta üst üste(:) koyup boşluk bırakmadan :sellroom yazmanız gerekir. Sonra boşluk bırakarak istediğiniz fiyatı yazmanız gelekir fakat yazcağınız miktar on bin, yüz bin gibi ise binlikten sonra boşluk bırakmamanız gerekir.
Oda satın almak için ise aynı şekilde :buyroom yazmanız gerekir

2.Boom Hotel'de populer olan bir diğer eylemde":enable"enable efektleri şunlardır:
:enable 1 opera ışığı
:enable 2  uçan kaykay
:enable 3 uçan araba
:enable 4 ışıldama
:enable 5 meşale
:enable 6 uçan çanta
:enable 7 etrafında uçuşan kelebekler
:enable 8 etrafında uçuşan ateş böcekleri
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
:enable 160 'a kadar.

Ali Mete KOCA

16 Temmuz 2014 Çarşamba

arkadaşlar 5/10 gün yazı yazamıcam malumunuz yaz tatili
ara sıra azda olsaa yazabilirim
Cennetle Müjdelenen İlk Sahabe Ebu Bekr-i Sıddık
Hz. Ebubekir Hz Peygamberin en yakın dostu idi. Cennetle müjdelenen on sahabenin
birincisidir. Hz. Peygamberimize sonsuz sadakat ve sevgisi vardı. Peygamber Efendimiz de
onu çok severdi. İslama inanmakta ve canını malını feda etmekte ashabın önde geleniydi.
Cahiliye döneminde bile temiz kalmış, asla putlara tapmamış ender Mekkelilerdendi. Tacir
olarak geniş bir kültüre sahip olan Hz EbuBekir, dürüstlüğü ve takvası ile ashabın içinde özel
bir yeri vardı. Sabrı, sadakati, yumuşak huyluluğu, çok düşünüp az konuşması ile görüşlerine
başvurulacak kimselerdendi. Mekkeliler ona güvenir, kabileler birbirleriyle olan
anlaşmazlıklarında onun hakemliğini isterlerdi.

Peygamber Dostuydu
Mekke’de zulmün ve puta tapıcılığın alıp gittiği bir zamanda Peygamberimiz kırk yaşında
iken Vahiyle tanıştı. Hira dağından dönen Hz. Muhammed, Allahın elçisi olduğunu söyleyip
‘Yaratan Rabbinin adıyla oku’ ayetini okuduğu zaman Hz. Ebubekir, ‘Allah’ın birliğine ve
senin onun Rasulü olduğuna iman ettim’ demekte tereddüt etmedi. Hz. Hatice’den sonra
Rasulullah’a iman eden ilk kişi oldu. Bütün hayatı boyunca canıyla malıyla islama hizmet etti;
her zaman Peygamberimizin yanında yer aldı.
Hz. Ebubekir yeni Müslüman olmasının aşk ve şevkiyle Mescid’i Harama vardığında
dayanamayıp, müşrikler tarafına dönerek seslendi:
-Bütün kainatın yaratıcısı olan Allahü tealayı bırakıp niçin bu aciz putlara tapıyor, onlara yüz
sürüyorsunuz. Gelin, Allah’a ve O’nun Resülü Muhammed Aleyhisselama iman edin!
Bunun üzerine müşrikler, hep birlikte üzerine yürüdüler. Onu dövdüler. Kabilesinden bazı
kimseler onu baygın halde evine götürdüler. Uyandığında ilk işi Rasulullah’ın nasıl olduğunu
sormak oldu.
Hz. Peygamberin bir gece Mekke’den Kudüse oradan Sidretül Münteha’ya -yedi kat gökler
alemine- gittiği İsra ve Mirac hadisesini duyan müşrikler bunu Hz. Ebubekire yetiştirdikleri
zaman Hz Ebubekir peygamberimizi tasdik etmiş, ‘o dediyse doğrudur’ demiştir. Bu
sözünden sonra Ebubekir’e, ihlaslı, asla yalan söylemeyen, özü doğru, itikadında şüphe
olmayan anlamında Sıdık lakabı verildi.
Müslüman olduktan sonra çevresine, dostlarına ve Mekke’nin güçlü kabilelerinden bazı
tanıdıklarına İslamı tebliğ etti. Onun sayesinde pek çok kimse Müslüman oldu. Rasulullah’ın
yanında yer aldı. Mekke’de İslamın tebliğ edildiği o zor günlerde fakirlerin, yoksulların
‘Allah birdir’ dediği için müşriklerin işkencelerine uğradığı bir dönemde Hz. Ebubekir,
servetini eziyet edilen köleleri satın alıp azad etmekte kullandı. Aralarında ‘peygamber
müezzini’ diye anılan Hz. Bilal’in de olduğu pek çok sahabe onun sayesinde işkenceden
kurtuldu.
Medineye hicret emri gelip Rasulullah’la beraber hicret edeceğini öğrenince sevinçten
ağlamaya başlamıştı. Kur’an’ın tabiriyle ‘o ne iyi arkadaştı’. (Nisa suresi 4/69) Rasulullah ile
beraber hicret yolculuğuna çıkan Ebubekir, Sevr mağarasında Müşriklere karşı yanlarında
Hz.Allah bulunuyordu. Ebubekirin müşrikler tarafından yakalanma endişesine Rasulullah
‘Üzülme Allah bizimledir’ (Tevbe 104/40) teslimiyetiyle cevap vermişti.
Üç gün mağarada kaldıktan sonra müşriklerin takibinden kurtulup Medine’ye ulaşan bu iki
Allah dostu İslam medeniyetinin temellerini Medine’de attılar. İlk olarak Mescid’i Nebi’nin
inşası için çalıştı. Müşriklerle Mekkeli Müslümanların ilk savaşı olan Bedir savaşında
Rasulullah’ın yanından hiç ayrılmadı. Bir ara savaşın şiddetinden gözleri yaşaran Hz
Ebubekir’e Rasulullah:
-‘Ya Ebubekir, ağlama! Arkadaşlığı ve malı bana senden daha bereketli olanı yoktur’
buyurdu.
Hz. Ebubekir, imanda ve İslami teslimiyette ashabın önde geleniydi. O dini kuvvetlendirmek
için malını vermekte ve düşmana karşı cihat etmekte tereddüt etmedi. Savaşlarla ve bir İslam
medeniyeti kurma gayretleriyle geçen Medine döneminden sonra bu iki dostun ayrılık vaktigeldi. Hz. Peygamber, Hicretin 11. yılında hastalandı; Mescidi Nebeviye gidemez oldu,
ümmetinin imamlığını Hz. Ebubekir’e devretmişti. Birkaç baygın geçen günlerden sonra vefat
etti.
Hz. Ebubekir, Rasulullah’ın vefat haberini duyar duymaz hemen geldi. Rasulullah’ı alnından
öptü ve ‘Anam babam sana feda olsun ya Rasullullah. Ölümünde de yaşamındaki kadar
güzelsin. Senin ölümünle peygamberlik son bulmuştur. Şanın ve şerefin o kadar büyük ki,
üzerinde ağlamaktan münezzehsin. Ya Muhammed, Rabbinin katında bizi unutma hatırında
olalım… dedi. Sonra dışarı çıkıp;
-Ey insanlar Allah Birdir, Ondan başka ilah yoktur, Muhammed onun kulu ve elçisidir. Allah
apaçık hakikattir. Muhammed’e kulluk eden varsa, bilsin ki o ölmüştür. Allah’a kulluk
edenlere gelince, şüphesiz Allah diri, baki ve ebedidir. Size Allah’ın şu buyruğunu
hatırlatırım: ‘Muhammed sadece bir elçidir. Ondan önce de peygamberler gelip geçmiştir.
Şimdi o ölür veya öldürülürse siz ökçelerinizin üzerinde geriye mi döneceksiniz? (Ali İmran
3/144)
Ebu Bekir bu konuşmasıyla oradakileri teskin etmekle kalmadı fitne ve kargaşa ortamının
oluşmasını engelledi. İnananların bu zor günlerinde onlara Allah’ın emirlerini hatırlattı.
Ebubekir’in bu konuşmasından sonra Hz Ömer atılarak hemen Ebubekir’e beyat etti. Böylece
Hz Ebubekir ilk halife ve Hz Peygamberin şeriatının ondan sonraki uygulayıcısı olarak iki
sene İslam toplumunu yönetti. Halife olarak ilk işi Rasulullah’ın hazırladığı ancak vefatı
sebebiyle bekleyen Üsame ordusunu Ürdün’e yollamak oldu. İslam ordusu islamı uzak
diyarlara taşıdı. Zamanın iki büyük imparatorluğu olan İran ve Bizans’ın ordularıyla
karşılaştı. Bahreyn, Umman, Yemen, Mühre isyanlarını bastırdı. Hire, Ecnadin ve Enbar
savaşlarla İslam diyarına katılmış Irak fethedilmiş, Suriye’nin de önemli kentleri ele
geçirilmişti. Yermuk savaşı devam ederken Hz. Ebubekir vefat etti. Hareket etmeden önce
ordusuna şu sözlerle hitap etti: ‘Kadın çocuk ve yaşlılara dokunmayın, yemiş veren ağaçları
kesmeyin, mamur bir yeri tahrip etmeyin, haddi aşmaktan korkun
Gerçekten İslam ordusu fethettiği yerlerde kimseye zulmetmemiş adaletiyle düşmanların
takdirini kazanmış; Müslüman olmayıp da cizye vererek islamın himayesine giren milletler
huzur ve emniyet içinde yaşamışlardır.

Kuranı Mushaf Haline Getirdi
Ebubekir’in İslama yaptığı hizmetlerin birisi de Kuran’ı şimdi okuduğumuz bir şekilde
toplatmasıdır. Rasulullah zamanında peyderpey inen vahiy katiplerce ceylan derilerine, beyaz
taşlara, enli hurma dallarına yazıldığı gibi ashabın çoğu da Kuran hafızı idi. Ancak yazılı olan
ayetler dağınıktı. Hz Ebubekir harplerde vahiy katiplerinin ve kura hafızlarının birçoğunun
şehid olması üzerine Kuran’ın muhafazası hususunda endişe edildi. Ebubekir, Zeyd b.Sabit’in
başkanlığında bir heyet teşkil ederek, herkesin elindeki ayetleri getirmesini emretti. Ayrıca
şahitlerle ayetler doğrulanıyor, hafızlarla tasdik ediliyordu. Böylece bütün ayetler toplandı ve
Mushaf meydana getirildi. Bu Mushaf Ebubekir’den Ömer’e ondan da kızı Hafsa’ya geçti ve
Hz Osman zamanında çoğaltılarak Darülislamın bütün vilayetlerine dağıtıldı.
Eshab-ı Kiram içinde en çok ilim sahibi olanlarındandı. Kuranın feyz ve hakikati Hz
Peygamberden Hz Ebubekir’e aktarılmış olduğundan her konuda müracaat kaynağı olmuştur.
İslami ilimleri bilen ve Peygamberden sonraki ilk uygulayıcısı olarak iki sene üç ay süren Hz.
Ebubekir’in halifeliği tarihe ‘Saadet asrı’ olarak geçmiştir. Hz. Peygamberden sonra İslam
orduları İslamı tebliğ ederek yoluna devam etmiş ve Müslümanların ilk Halifesi olarak Hz.
Ebubekir zamanında İslam devleti büyük bir gelişme göstermiştir.
Hz. EbuBekir hastalanınca Mescid’i Nebi’de Hz. Ömer’in namaz kıldırmasını istedi. Ashabla
istişare ederek Hz.Ömer’i halifeliğe uygun gördüğünü söyledi. Vasiyeti gereği Rasulullah’ın
yanına omuz hizasında olarak defnedildi. Böylece iki büyük insanın, iki büyük dostun
kabirlerinde de birliktelikleri devam etti.

15 Temmuz 2014 Salı

eveettttt
meraba arkadaşlar ben alimete yogboxta daha iyi olmanız için elinize bi talta kılıç alın ve x tuşuna basın orda
 BİG SWORD, SWORD, DAGGER, seçenekleri çıkacaktır onların en iyi olanı big sword
bu kılıçla sağ tuş yapınca hızlı gitmenizi sağlıyor, sword/kazma yani bir kılıca göre hızlı kazabiliyor
Dagger ise bıçak/hançer

skye:alimete.koca

haber sitesi:http://iyigunler.net/

13 Temmuz 2014 Pazar

merhaba arkadaşlar söylediğim gibi yogboxa başladım ve artık yaaptıklaraımı yazmıcam sadece yogbox taktiklerini ve itemlerini yazcam

11 Temmuz 2014 Cuma

merhaba arkadaşlar ben ali mete şimdi minecraft yogboxa başladım

6 Temmuz 2014 Pazar

uygur türkülerini çok seviyorum
dinleyin sizde beğeneceksiniz
HERKESE MERABA
yeni bir seriye başlıcam ama bu seri ne olsun

4 Temmuz 2014 Cuma

KEMAN SESİ ÇOK GÜZEL
arkadaşlar hexxit bitti çünkü minecraftım bozuldu
MALESEF MİNECRAFT HEXXİT BİTTİ 


YENİ SERİLERDE GÖRÜŞMEK DİLEĞİYLE









Minecraft Hexxit 2. bölüm can sıkıntısı

2 gündür yazı yazmadım çünkü minecraftta baya baya baya baya baya büyük bi alan düzleştirdim ve uzakta çok büyük bi şato buldum ordan topladığım itemlerle güçlendim ve bi kuleyi yavaş yavaş bastım acayip güçlendim ama hala evim yok 4 bölüm ev yaparım büyük bi ihtimal .

skype:alimete.koca

facebook:atıyosun abi

haber sitemiz:http://iyigunler.net/

youtube: alimete heryerde

3 Temmuz 2014 Perşembe


Minecraft Hexxit 1.bölüm Gelişme cabası 
 Minecrafttı açtım ve bi baktım baya ilerlemişim 11 saat oynamadım
ilk olarak hexxit oynadım oyun bugta kalmış onu beklemem diye yeni bölüm açtım güzel biyer çıkar sandım ama hata verdi düzelttim ve yeni açtığım dünyada oyuna başladım ve hoş bi yer çıktı sevdim ve başladım zaten bildiğiniz gibi hexxit te çok kolay maden bulunuyor bonus sandığımı açtım içindekileri aldım
chestten 2 tane taş balta 1 tane tahta kazma ve birkaç odun çıktı hemen crafting table yaptım ve taş toplayıp alet edavat yaptım kendime süper bi tepe buldum orayı düzleştirdim ve karşımdaki kuleye yavaş yavaş baskın yaptımkendimi geliştirme çabalarının haddi yoktu.
(devamı hexxit'in 2 bölümünde)
Terlemeyi ve ter kokusunu engellemek için birçok yöntem mevcut. Fakat işin aslı sizin temiz olmanıza dayanıyor.İlk olarak pamuklu ve hava alabilen kumaşlardan üretilmiş olan giysileri tercih etmekle işe başlayın.Koltuk altında oluşan tüyler de koku sorunu yaratan etkenler arasında yer alıyor özelliklede yaz aylarında. Ter kokusunu engellemek için bir çorba kaşığı dolusu zeytin yaprağını bir çay bardağı suda demleyip içmeyi de deneyebilirsiniz. Tüm bunların dışında koltuk altlarını banyo sonrasında gülsuyu ya da mersin suyuyla silmeyi de ihmal etmeyin.

                                                             

ÇİLEĞİN SAĞLIĞA YARARLARI NELERDİR?

Çilek belki de herkes tarafından sevilen bir meyvedir. Tadı ve kokusu çok güzel olan çilek yenildiğinde insana bir serinlik veriyor. Bundan başka bu özelliklerinin yanı sıra çileğin insan sağlığına ne kadar faydalı bir meyve olduğunu biliyormuydunuz? Bu yararların neler olduğuna birlikte bakalım:
• Stresle mücadelede çok yararlıdır. Sinirleri sakinleştirmede yardımcı olur.
• Negatif düşünceleri uzak tutar, bunu pozitif düşüncelerle evez eder.
• Hafızayı güçlendirme konusunda oldukça yararlıdır.
• Beyin hücrelerinin gelişmesinde önemli role sahiptir.
• Çilek yemek cinsel hayatınıza renk katar. Fantezi konusunda size yardımcı olur.
• Kanı temizlemekte yardımcıdır.
• Hastalıklara karşı direnç vermede yardımcıdır.
• Kalp sağlığı açısından oldukça faydalı olan çilek doktorlar tarafından da tavsiye edilir.
• Bağışıklık sistemini güçlendirir.
• Vücut ağrılarını önler. Ve aynı zamanda var olan ağrılara da iyi gelir.
• Diyette olan ve fazla kilolardan kurtulmak isteyenlere oldukça yararlı bir besindir.
• Kış hastalıkları ile mücadelede iyi bir yardımcıdır. Bu hastalıkları önler.
Gördüğümüz gibi de çilek özel tadı ve güzel kokusunun  yanı sıra insan sağlığı açısından bir çok faydalara sahiptir. Hayatımızın vazgeçilmez meyvelerinden olan çileği çalışın mevsiminde yeyin. Her zaman sağlığınızı doğal yollarla koruyun. Doğal besinler sağlık deposudur. Bunu asla unutmayın. Ve bu konuda çilek yemeğe de özen gösterin.
Gişe rekorları kıran Recep İvedik 4, daha önce yayınlanmayan sahneler eklenerek yeniden vizyona giriyor.
İzlemek isterdim neyse izlerim bi gün izlerim 
(paylaşmıcaktım can sıkıntısı işte)


merhaba arkadaşlar ben alimete youtubeden tanırsınız youtubede alimete heryerde size minecraft'ı anlatcam
başkada oyunları zaman zaman anlatırım
blog'uma yeni başladığım için acemiyim
ben bu blog'a minecrafta yaşadığım olayları anlatcam başkada bi yazı yazmam


skype:alimete.koca

facebook sayfası: atıyosun abi
facede minecraft hakkında çok bi paylaşım yok

youtube:alimete heryerde